- üstünden
- өстеннән
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
üstünden başından akmak — durumu çok anlaşılan Üstünden başından itina akan bir yolcudan yol sorulabilir mi? S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstünden akmak — bir durumu çok belli olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstünden atmak — bir şeyi ödev olarak kabul etmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstünden dökülmek — giysi, giyecek bol ve biçimsiz olmak, yakışmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstünden geçmek — (birinin) ırzına geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstünden (şu kadar zaman) geçmek — aradan herhangi bir zaman geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
altından girip üstünden çıkmak — (bir servetin) malı, parayı düşüncesizce harcayıp tüketmek Babasından kalan servetin altından girip üstünden çıkmıştı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünü üstünden ayırmamak — sürekli denetim altında bulundurmak Buna rağmen, bir şey yakalamak ümidiyle gözünü üstünden ayırmadığını hissediyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar — yenilmesi imkânsız gibi görünen zorlukların da üstesinden gelinir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
akmak — den, ar 1) Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. S. F. Abasıyanık 2) Bu gibi maddeler aşağıya, yere düşmek Üstünden sular akıyor. 3) Sıvı bir madde… … Çağatay Osmanlı Sözlük